Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda savaşa çıkın!" denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır. (Tevbe/38)

Anasayfa

ALLAH ERLERİ

cihad'ın hakikati

CİHADIN HAKİKATİ

Eğer İslam andığımız diğer mezhepler (Relikion) gibi bir mezhep ve Müslümanlar da diğer milletler (Avrupalıların anladığı anlamda) gibi bir milletse kuşkusuz ki cihad o zaman, bütün ibadetlerin başı olma özelliğini kaybeder. Ne Müslümanlar ne de İslam Avrupalıların anladığı anlamda değildir. Yani İslam, Avrupalıların anladığı gibi mezheplerden bir mezhep, Müslümanlar ise yine onların anladığı gibi milletlerden bir millet değildir.
İslam, bir inkılab ülküsüdür. İslam, bir inkılab hareketidir. İslam, yeryüzündeki bütün batıl sistemleri tuz-buz edip yerine kendi ülküsüne göre düzenlenmiş, yeniden yepyeni ve evrensel kurumlan koymak ister. Bu nedenledir ki Müslüman; İslam'ın oluşturduğu ve bu ebedi inkılab düzenini gerçekleştirmek için hizaya getirdiği dünya inkılapçılarının adıdır. Bu evrensel inkılabı gerçekleştirme savaşı ise cihaddan başka bir şey değildir. Başka bir ifadeyle; bu evrensel inkılabı gerçekleştirmek için yorulmak ve dinmek bilmeyen sonsuz bir eylem işidir cihad."
İslam diğer inkılab hareketleri ve ideolojik davalar gibi, pratik metodunu anlatımda, davasını olduğu gibi ortaya koymakta yabancı kavramları kullanmak istemez. İslam'ın kendine özgü bir terminolojisi vardır. Böylece başka düşüncelerle, popüler olan düşüncelerle arasında terminoloji yönünden dahi benzerlik bırakmamıştır. İşte cihad kavramı da İslam'ın davasını anlatmak için oluşturduğu sözü edilen terminoloji sözlüğünden alınmış bir kelimedir.
İslam, Arap dilinde kıtal, çarpışma anlamına gelen harp kavramını almadığı, cehd (didinme), say (çalışma) anlamına gelen cihad kavramım seçtiği görülmektedir. Cihad'ın İngilizce'deki karşılığı 'struggle'dir. Ancak anlamın ortaya konması bakımından cihad kelimesi daha derin ve evrenseldir.
İslam, neden Arapların çok kullandığı harp gibi kelimeleri kullanmadı da yepyeni bir kavram olan cihadı kullandı?.. Benim görüşüme göre en önemli neden; terminolojik olarak harp kavramı kişisel çıkarlar ve birtakım polemik oyunlar için ateşi bir türlü dinmeyen, yangını çağlar boyu erlerin, milletlerin, kabilelerin içinden çıkmayan kıtal anlamında kullanıla gelmiştir. Bu tür harplerde soyut olarak kişisel ya da sosyal kinler hakim olmuştur. Onlar da bir düşünce endişesi ve bir sistemi hakim kılma çabası göze çarpmaz.
İslam'da meşru sayılan savaş, bu tür harplerden olmamakla beraber 'harp' kavramının alınmayışının nedeni nedir? Çünkü; İslam bir milletin yararı için başka bir milletin yok olmasına karşıdır. Bir toplumu kalkındırmak için diğerini düşürmez. Dahası, bir azınlığın veya topluluğun şu veya bu ülkeyi elde etmesini, işgal etmesini gözetmez. İslam beşeriyetin kurtuluşunu ve mutluluğunu düşünür. Bu kurtuluşu ve mutluluğu sağlayabilmek için de kendisine özgü pratik metotları, düşünceleri vardır. İslam, bu kendine özgü metotlardan başka metotlara, bu düşüncelerden başka düşüncelere dayalı her çeşit otoriteye karşı koyar, onu kökünden devirmek ister. Milletlerin isteği ile ya da idare edilenlerin durumu bu konuda İslam'ın ortaya koyacağı tavrı etkilemez. Çünkü İslam'ın kendi ülküsünü yüceltmek, kendi metodunu uygulamak ve hakim otoriteleri bu ülkünün temelleri üzerine oturtmaktır. O, hak ve adalet sancağını elinde bulundurup küfrün belini kıran kimsenin şahsını dikkate almaz. Çünkü İslam'ın gayesi, yer almak değildir sadece. O yalnız bir bölge veya kıtayla da yetinmez. İslam, bütün bir dünyanın huzur ve refahını gözetir. Bunu da gerçekleştirirken milletlerle dövüşüp onların gelir kaynaklarını elinden alıp sömürmek için yapmaz. İslam, böyle bir durumu arzulamaz. Ancak, bütün insanlığın evrensel mutluluğunu gerçekleştirip, İslam'ın beşeri sistemlerden, diğer semavi dinlerden daha üstün bir sistem olduğunu göstermek için böyle bir harekete girmek ister. Bu yüce ideali gerçekleştirmek, bu evrensel inkılabı gerçekleştirmek için, bütün güçlerini seferber eder. İşte cihad, bu dinmeyen savaşa, bütün bir enerji ile çalışma eylemine ve bütün meşru yollara başvurma cehdine denir. Cihad bu çalışma ve azmetme işini bütünüyle kapsayan bir kavramdır.
Bütün bu anlatılanlardan sonra artık şunu söyleyebiliriz: İnsanların zamanla bakış açılarının değişmesi, arzu ve gereksinimlerinin artmasıyla bu akıl ve düşünceye dayanan evrensel inkılabı gerçekleştirmek için alabildiğine kalem kullanmak bir tür cihaddır. Kılıç zoruyla kurulan düzenleri yıkıp yerine insaf ve adalete dayanan yeni bir düzen getirmek de bir çeşit cihaddır. Aynı zamanda; İslam davası için malını feda etmek, zorluklara katlanmak şiddete karşı direnmek de cihaddır.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol